Tip 1 Diyabetli çocuklarda ailenin rolü çok daha önemlidir. Diyabet, çocukların ve gençlerin normal psikolojik ve sosyal gelişimlerini engelleyebilir, aile düzeninin işleyişini bozabilir. Bu hastaların diyabet bakımında sorumluluğun anne ve baba tarafından eşit olarak paylaşılması gerekmektedir.
Temel sorumluluklar kan şekerinin ölçülmesi ve takibi, insülin enjeksiyonunun yapılması, diyet ve egzersiz programlarının takibidir. Ebeveynlerin bu aktivitelerde birbirlerine destek olmaları gerekir.
Çocuğun diyabete uyum sağlama çabalarında hem anne hem de babanın diyabete ilgi göstermesinin önemi büyüktür. Ebeveynler klinik kontrollere beraber katılmalıdır. Diyabet bir aileyi tümüyle etkileyeceğinden sorunların çözümünde ve diyabet bakımında tüm aile bireyleri birlikte çalışmalıdır. Diyabetiyle en iyi başa çıkan gençlerin, ailelerinden diyabet yönetimi konusunda destek ve yardım alan gençler olduğu unutulmamalıdır.
Ayrı yaşayan anne babaların diyabetli çocukları ile ilgili hayati bilgileri paylaşmaları iki ev arasında gidip gelen çocuk açısından büyük önem taşır. Bu bilgiler; çocuğun kan şekeri seviyesi, insülin dozu ve zamanları, beslenme düzeni, egzersizleri ve herhangi bir hastalığıyla ilgili bilgilerdir. Acil durumlarda gerekebilecek Glukagon, glukometre, kan şeker çubukları ve idrar keton çubukları her iki evde de sürekli olarak bulundurulmalıdır. Ebeveynler kişisel anlaşmazlıklarını bir kenara bırakıp çocukları ile ilgilenecek kadar olgun davranabilmelidir. Tek ebeveynli yaşayan çocuklarda ailenin diğer bireylerinin desteği büyük önem taşımaktadır.
Çocuğun kendi yaş grubundaki diğer çocukların katıldığı etkinliklere katılması, aile dışında arkadaşlara sahip olması ve aile dışı etkinliklerde bulunması psikolojik ve sosyal gelişmi açısından çok önemlidir. Aile diyabetli çocuğu sosyal aktivitelerden uzak tutmamalıdır. Diyabetli çocuklara diğer çocuklar gibi davranılmadığında kendilerini farklı hissetmeye başlarlar, bazen yalnız ve sevgisiz olduklarını düşünerek kendilerine acımaya başlayabilirler. Bazen de istediklerini elde etmek için diyabeti kullanabilirler. Böyle durumlarda aile fertleri çocuğun kendilerini kullandığı hissine kapılabilir. Diyabetli çocuğa diğer çocuklarla aynı biçimde davranıldığı takdirde bu sorunların büyük bir kısmı aşılabilir.
Kardeşlerin de diyabet eğitiminin bir parçası olmaları gerekir. Kardeşler, diyabetli kardeşlerinin de kendileriyle aynı davranışı gördüklerini hissederlerse onlara ve ailelerine daha çok yardımcı olabilirler. Diyabetli çocuğa aşırı ilgi gösterildiğinden kardeşler genellikle kendilerini göz ardı edilmiş hissederler. Diyabetin ne olduğunu anlamakta zorlanabilir, kardeşlerinin ölmesinden korkabilir, hatta diyabete kendilerinin sebep olduğu düşüncesine kapılabilirler. Bu sebeple kardeşler de hastalık hakkında bilgilendirilmeli, takip ve tedavinin bir parçası olmaları sağlanmalıdır.