Tip 1 diyabet tedavisinde kullanılacak tek ilaç insülindir. Tedavi amacı, kan glukozunu normal düzeylerde tutmak, diyabete bağlı akut ve kronik komplikasyonların oluşumunu önlemek, varsa ilerlemesini durdurmak, normal büyüme ve gelişmeyi sağlamaktır.
İnsülinler basit bir biçimde etki sürelerine göre, hızlı, kısa, orta ve uzun etkili insülinler olarak tanımlanırlar. Bir de günümüzde en çok tercih edilen insülinler, elde edildiği yönteme göre, insan insülini ya da analog insülinler olarak sınıflandırılırlar. Tip 1 diyabetiklerin tedavisinde yoğun insülin tedavisi (bazal-bolus) esastır. Bu yönteme göre günde 3 ya da daha fazla subkutan (cilt altı) insülin tedavisi ya da sürekli subkutan insülin infüzyon (CSII/ insülin pompa) tedavisi şeklinde uygulama yapılır. Kısa ve orta etkili human (insan) insülinlerle, hızlı etkili ve uzun etkili analog insülinler bu amaçla kullanılır. Kısa etkili human insülinler 3 ana öğünde her yemekten 30 dakika önce, orta etkili insülinler ise genellikle günde 1 kez akşam yemeğinde uygulanır. Hızlı etkili insülinler 3 ana öğünde yemekten 10 dakika önce uzun etkili analog insülinler ise 24 saat etki süresi olduğu için günün herhangi bir zamanında yemekten bağımsız olarak ama tercihen akşam subkutan uygulanır.
Kısa etkili insan ya da hızlı etkili analog insülinler (bolus) yemek sonu (postprandiyal) glisemiyi, orta etkili insan ya da uzun etkili analog insülinler (bazal) açlık kan şekerini kontrol eder. Tip 1 diyabet tedavisinde "bazal-bolus" insülin tedavisi esastır ancak çoklu doz insülin tedavisini uygulayamayacak diyabetlilerde kısa etkili ve orta etkili insan insülini ya da hızlı etkili ve uzun etkili analog insülinler içeren hazır karışım insülinler sabah ve akşam yemeklerinden önce uygulanabilir.
Tip 1 Diyabette insülin tedavisi planlanırken hastalar beslenme tedavisi ve egzersiz programlarını mutlak uygulanmalıdır. Bazal-Bolus insülin tedavisi kullanılan kişilere özellikle analog hızlı etkili insülin önerilen hastalara mutlaka karbonhidrat sayımı eğitimi verilmelidir. Hastalarımızın kan şekerlerini ayarlarken hedef kan glukoz düzeylerini mutlaka bilmeleri gerekir. Hedef kan şekeri düzeyleri bireylerin başka hastalıklarının olup olmaması ya da yaşına göre değişiklikler gösterir.
Tüm diyabetiklerin %90'ından fazlasını tip 2 diyabetikler oluşturur ve bu grup genellikle tip 1 diyabetik hastaların aksine aşırı kilolu ya da obezdirler. İyi glisemik kontrolün erken sağlanması diyabete bağlı gelişecek olan bozuklukları (komplikasyonları) azaltırya da geciktirir. Diyabetlinin tedavisinde olumlu yönde uygulanacak yaşam tarzı değişikliğinin yerini tutacak hiçbir ilaç yoktur. Yaşam tarzı değişiklikleri yalnız kan şekeri üzerine değil, diğer tüm risk faktörleri üzerine de olumlu etki gösterir. Yaşam tarzı değişikliğinin iki bileşeni olan beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve yeterli fiziksel aktivite düzeyi için öneriler, sigaranın kesilmesi vs. hastanın özelliklerine göre bireysel olarak belirlenmelidir. Kan şekeri normale getirilirken kan lipid düzeyleri ve kan basıncı da düzenlenmelidir.
1. Metformin: Tip 2 diyabet tanısı alan kişilere yaşam biçimi değişimi ile birlikte ilk kullanılacak ilaç metformindir. HbA1C düzeylerini yaklaşık %1-2 düşürür. Kilo aldırmaz, hatta az da olsa kaybettirir. Gaz, şişkinlik gibi yan etkiler genellikle geçicidir. Diyare, ağızda metalik tad başlıca yan etkilerdir. Böbrek fonksiyon bozukluğu (serum kreatinini erkeklerde ≥1.5 mg/dl, kadınlarda ≥1.4 mg/dl) , kronik alkolizm, karaciğer hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, akut miyokard infarktüsü, kronik akciğer hastalığı, major cerrahi girişim, sepsis ya da azalmış doku perfüzyonu, intravenöz radyografik kontrast incelemede (en az 3 gün önce kesilmelidir) kullanılmamalıdır. 850 mg ve 1000 mg'lık tabletleri vardır. Genellikle sabah-akşam tok karna günde 2 kez alınır.
2. Glitazonlar (Pioglitazon): HbA1C düşürücü etkisi: %1-2'dir. Kilo artışı, sıvı birikimi (ödem), postmenopozal kadınlarda ve ayrıca erkeklerde osteoporotik kırık riskinde artış başlıca yan etkilerdir. Kalp yetersizliğinde kullanılmaz. 15 - 30 - 45 mg'lık tabletleri vardır. Yemekten bağımsız olarak günde 1 kez alınır.
1.Glinidler: Kısa etkili insülin salgılatıcı ajanlardır. Nateglinid ve repaglinid olarak 2 farklı farmakolojik yapısı vardır. Tokluk kan şekeri üzerine etkilidirler. HbA1C düşürücü etkileri: %0.8-2 olarak bildirilmiştir.. Hipoglisemi yapabilir. Repaglinidin 0.5,1 ve 2 mg'lık tabletleri, nateglinidin ise 120 mg'lık tableti vardır. Ana öğünlerde yemeklerden hemen önce günde 3 kez alınır. Öğün atlanılırsa ilaç alınmaz.
2. Sülfonilüreler: Günümüzde kısa ve orta etkili olanlar kullanılmaktadır.
Gliklazid, Glimeprid, Glibenklamid, Glipizid, Glibornurid etken madde olarak mevcut olup HbA1C düşürücü etkileri: %1-2'dir. Hipoglisemi, kilo alımı, nadir olarak alerjik reaksiyonlar başlıca yan etkilerdir. Tip 1 diyabette, karaciğer ve böbrek yetersizliği, gebelik, ağır enfeksiyon, travma, cerrahi girişimlerde kullanılmaz.. Yemekten önce aç karna alınır. Genelde günde 1 ya da 2 kez verilir.
1.Alfa Glikozidaz İnhibitörü: Akarboz özellikle tokluk kan şekeri üzerine etkilidir. HbA1C düşürücü etkisi: %0.5-1'dir. Kilo artışına neden olmaz. Aşırı gaz en önemli yan etkidir. Karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği ve gebelikde kullanılmaz. 50 ve 100 mg'lık tabletleri vardır. Her öğünde ilk lokma ile çiğnenerek alınır. Önce küçük dozla başlanır. İlk gün akşam yemeğinin ilk başlangıcında 25 mg, sonra sabah-öğlen akşam 2-3 gün yemeğin ilk başlagıcında 50 mg ve devamı günde 3 kez 100 mg verilmelidir.
Başlıca enjeksiyon olarak yapılan Exenatide, Liraglutid, ve ağızdan alınanlar Sitagliptin, Vildagliptin olarak mevcuttur. Tokluk şekeri üzerine etkilidir. HbA1C düşürücü etkisi: %1-2. Kilo aldırıcı etkisi yoktur aksine kaybı bile olabilir. Uzun süreli güvenlik verileri bilinmemektedir. Bu grupta bulunan sitagliptin ve vildagliptin ağız yolu ile alınan ilaçlardır. Ağızdan alınan bu iki ilaçın kan şekerini düşürücü etkisi, iğne şeklinde yapılanlara göre daha düşüktür.